Ted Lasso dizi incelemesi
İMDB puanı: 8.7/10
Benim puanım: 10/10
Yayınlanma tarihi: 14 Ağustos 2020
14 ağustosta çıkan diziyi biraz
geç de olsa dün keşfettim. Bir haftadır Fifa 21’de menejerlik yapan ben de
dizinin konusunu duyar duymaz başına oturdum ve 10 bölümü aralıksız tek solukta
bitirdim. Geç keşfetmiş olmamın sebebi Apple TV+’da çıkmış olması. Eğerki dizi
Netflix’te çıksa futbolu bir hayli seven ülkemizde bir hayli izleniyor olurdu. Ne
yazıkki farklı platformlarda çıkan bazı dizler ne kadar kaliteli de olsa böyle
duyulmayabiliyor. Ben de bir nebze dizinin duyulmasına katkım olsun diye bu
yazıyı yazmaya karar verdim. Dizinin konusu da şöyle:
ABD’de bir Amerikan futbolunda
koçluk yapan neşeli mi neşeli bir adam olan Ted Lasso’nun Premier Lig’teki bir
takıma teknik direktör olarak atanmasıdır. Başta ne alaka gibi gözükse de asıl
durum kulübün başkanı olan Rebecca Welton’un eski eşinin tuttuğu takımı
başarısız hale sokmak istemesi. Zaten Ted Lasso gelmeden önce de takım öyle çok
da iç açıcı bir halde değil. Bu iç açıcı halde olmadığı zamanda da futbolla
ilgili hiçbir ilgisinin olmayan bir adamın takıma gelmesi de basın ve
taraftarlar tarafından epey tepki ile karşılanıyor. İşte Ted Lasso’nun bu
bilgisizliği ile de ortaya çok güzel bir komedi dizisi çıkıyor.
Tabi izlerken Ted Lasso’nun
takıma mucizeler yaratacağını beklemeyin. Zaten böyle bir şey olsa
gerçekçilikten de epey uzak olurdu. Ne de olsa Ted futbolun iki yarıdan ibaret
olduğunu bile bilmeyen bir kişi. Bizi dizide neler bekliyor?
1.Soyunma odasında futbolcuların halleri
2.Mancherster City’den kiralık kaprisli bir genç yıldız
3.Afrikadan getirilmiş bir türlü patlama yapamamış genç siyahi futbolcu
4.Zamanında şampiyonlar ligini kazanmış şimdi performans düşüklüğü ile
ortalama bir takımda oynayan ağır abimiz
5.Bir takıma gönül vermiş şehrin taraftarları
6.Futbolun saha dışında gelişen olayları
7.Ara sıra maçtan görüntüler
8.Her şeye pozitif bakabilen, futboldan anlamayan ve espri yeteneği yüksek
koç aman teknik direktör
Bu liste uzar da
gider. Zamanında Gol filmini izleyip de sevenlerin kaçırmaması gereken bir dizi.
Bir başlarsanız muhtemelen tek solukta aralıksız izlersiniz. Zaten futbolun
arka penceresini izleyebilmek fikri bile insana heyecan verici geliyor. İşte konusu
bu kadar ilgi çekici olan bir dizinin popüler olamaması bir hayli üzücü. Tabi
bu yazıdan sonra dizinin popülerliği artacaktır. :D
Diziyi epeyce övdüm biraz da
kötü eleştirimi sunayım. Dizide pek fazla deplasman maçı gösterilmiyordu. Takımın
uçakla da bir yere seyahat etmesini beklerdim ve de maç içindeki sahneler de
beklediğimden azdı. Biraz daha fazla olabilirdi. Hele bu sahnelerde birkaç ünlü
futbolcuyu konuk edip oynatabilselerdi epey keyifli de olurdu. Umarım 2. Sezonda
böyle güzellikleri de görme şansı elde ederiz.
0 Yorumlar