Pokemon go ile ilgili başımızdan geçen küçük bir hikaye, Gym savaşları

   Gym Savaşları

          Eminim bu oyunu oynayan ve Gymlere saldıran çoğu kişi bu yazdığım hikayede biraz olsun kendini bulacaktır. Sizi şimdi oyunun ilk çıktığı haftalara götüreceğim.

  Oyunu daha 8 gün oynamıştım ve levelim 14 olmuştu. Tabi oyun yeni çıktığı için ve bazı oyuncular tarafından hileler kullanılmaya tam başlanmadığı için levelim baya iyi sayılırdı. Abim de ben oyuna başladıktan bir gün sonra başlamıştı ve onun da leveli 11’di. Bir gece hadi gel şu ilerdeki camiyi ele geçirelim diyerekten çıktık yola gecenin ikisinde. Tabi daha oyuna başlayalı bir hafta olduğu için baya heyecanlıydık ve hızla gidip gym’i ele geçirip coinlerimizi almak istiyorduk. Heyecanım o kadar yüksek olacak ki telefonda oyuna bakmaktan önüme bakmayı unuttuğumdan bir ara kaldırımdaki direğe bile kafa atmıştım. Tabi bu direkler, yollar engel teşkil etmiyordu. Kararlıydık, o gym bizim olacaktı! Sonunda ufukta gym gözükünce gym’in sarı takım tarafından ele geçirilmiş olduğunu farkettik. Abimle ben kırmızı takım olunca gym’in düşman takımın elinde olduğunu görmek bizim içimizdeki savaşma isteğini biraz daha arttırdı. Ve 15 dakikalık yürümemiz sonunda içinde gym’in olduğu camiye ulaştık.

Ben abimden daha güçlü olduğum için ilk ben saldırdım. Tabi diyeceksiniz neden ikiniz saldırmıyorsunuz. Eee oyun yeni çıkmış, hiçbir yerde de oyunun püf noktalarıyla ilgili bir şey adam akıllı yazmayınca biz de birlikte saldırma özelliğini biraz geç öğrenmiş olduk. Kısa bir çatışmadan sonra gymi ele geçirdik ve abim magmar pokemonunu koydu. Cp’si sanırım 600 civarı bir şeydi. Şimdi biraz bu cpler komik gelebilir ama oyun yeni çıktığı için o zamanlar 600 cp gayet makuldü. Abimden sonra ben hemen pokemonumu koymak yerine gym’i geliştirmeye karar verdim. Abimle birlikte gym’i başladık geliştirmeye. Biz gym’i geliştirirken bir anda caminin altından sesler gelmeye başladı. Tabi saat gecenin üçü olduğu için it kopuk bir tayfa gelir şimdi keyfimiz kaçar diye düşünerekten hemen 900 civarı cp’li vaporeonumu gym’e koydum ve abimle oradan ayrılmaya karar verdik. Ama oradan ayrılmadan gördük ki üç tane gençmiş o sesleri yapan. Birisi caminin tuvaletine inerken diğeri “oğlum çabuk gel ben alamam la bu 900lük pokemonu” dedi. Biz abimle birbirimize baktık. Hayda gym elimizden gideceğe benziyordu. Abim çocuğa hangi takım olduğunu sordu. Çocuk takımını söylemek yerine siz hangi takımsınız dedi. Yani iki tarafta birbirini sınıyordu. Tabi bu sou yağmurundan sonra mavi takım olduklarını öğrendik. Bundan sonra bizde gym elimizden gitmesin diye başladık geliştirmeye. Ama baktık adamlar saldırmıyor ve biz de çok geliştiremiyoruz gym’i bari camiden ayrılıp bunların ne yapacağını görelim dedik. Giderken de bu 3 gençle ufak bir muhabbet döndü. Meğer bizim gitmemizi bekliyorlarmış saldırmak için. Bu sırada çocuk levelimi sorduğunda 14 level cevabını verdiğimde “oho sen yeni başlamışsın ben 18 levelim” cevabını aldım. Bu cevabıyla hemencecik blöf yaptığını anladım. Çünkü 18 ile 14 arasında çok aşırı fark yoktu ve gözlerinden ses tonundan bunu anlamıştım. Çocuk kesinlikle oyuna yeni başlamıştı. Bir iki muhabbetten sonra adamlar benle ufaktan dalga geçer gibi oldular. Ben de sesimi çıkarmadım çünkü intikamımı birazdan çok acı bir şekilde alacaktım.

           

Abimle oradan ayrıldık ve ilerideki stop merkezinde biraz bekledik. Bunlar gym’e saldırmaya başladıkları an yerimizden kalktık ve mavi takıma görünmeden caminin sağ tarafına geçtik. Abimin elinde bir çim pokemonu vardı ve magmarda ateş yerine fight vurduğu için abim hemen bu pokemonu seçti ve dehşet bir şekilde xp kasmaya başladı. Her magmarı yendiğinde 700xp alıyordu. Siz karar verin az mı çok mu diye. Tabi bir 5 dakikadan sonra bizim potionlarımız azaldığı için gym’i savunmayı bıraktık ve oradan ayrılmaya karar verdik. Heralde bir 5 dakika içinde ele geçirillerdi gym’i. Pes etmiştik abimle, onca emeğimiz boşa gidecekti ama yanılıyorduk. Tam caminin altından yürürken 150000 liralık bir araba (araba markalarını bilmem ama baya lüks bir arabaydı) bir anda durdu ve 1100’lük ateş pokemonunu gym’e yerleştirdi ve hızla uzaklaştı. Biz de abimle arkasından alkış tutarken savaşı kazanmanın hazzıyla evin yolunu tuttuk. Vay be biz o 5 dakika boyunca savunmamızın ödülünü almıştık. Gecenin üçünde 1100’lük pokemonunu koyan adam adeta hızır gibi yetişmişti . Bundan sonra da bu 3 genç gym’i ele geçiremedi. Demek ki baya levelleri düşüktü ki 3 tane pokemonu indirememişlerdi bile. Bundan sonra da 3 gün boyunca gym elimizde kaldı. O zaman oyunu bilmediğimizden bu kadar uğraşmıştık gym’in elimizde kalması için. Şimdi olsa belki uğraşmayız ama gerçekten de efsanevi bir macera yaşamıştık.

Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.