Oğullar ve Rencide Ruhlar
Kitap Yazarı: Alper Canıgüz
Sayfa Sayısı:204
Yayınevi: İletişim
Puanım: 10/10
Bu
yazarla tanışmam tamamen tevafuk oldu. Geçen ay bir arkadaşımın babasının
kitabının basıldığı yayınevine gittik. Babasından ötürü arkadaşım kitapları
indirimli alabiliyordu. Ben de patavatsızlığımı konuşturarak arkadaşıma benim
için de bir kitap almasını istedim. Başta pahalı olmasından ötürü
Dostoyevski’den Karamozov Kardeşler’i seçtim. Arkadaşa fazla geçirmeyeyim en
iyisi diyerek bu kitaptan vazgeçtim ve arkadaşa sen seç dedim. O da sen
seversin bunu diyerek “Oğullar ve Rencide Ruhlar”ı elime tutuşturdu. Elime kitabı aldığımda bu kitabın en sevdiğim
kitaplardan biri olacağını asla tahmin etmemiştim. Kitabı aldıktan sonra da öyle
hemen başlamadım attım evde bir kenara. Bir hafta geçtikten sonra kitabı elime
almaya karar verdim ve daha kitabın ilk cümlesiyle kitaba adeta bağlanmış
oldum.
Daha
önce Murat Menteş okuyup beğendiyseniz bu kitabı da beğenirsiniz. Alper Canıgüz
de çok yakın arkadaşı Murat Menteş gibi kitaplarında absürdlükleri çokça
kullanıyor. Hatta Alper Canıgüz’ü bu alanda daha başarılı buldum. Kitabı bana
hediye eden arkadaşa da bunu dillendirdiğimde o da Alper Canıgüz’ün bir tık
daha iyi olduğunu söyledi.
Alper
Canıgüz, Alper Kamu isimli 5 yaşındaki çocuğu koca bir adamın yaptığı
hareketleri yaptırarak absürdlüğün dibine vurmuş. Haliyle bu absürdlükler de
okuyucuyu bol kahkahalar attırabiliyor. Yazar,
bu karakter üzerinden bazı toplumsal tespitleri de çok güzel yapmış.
Başkahramanımız 30 yaşını geçkin biri olsaydı dile getirdiği bu toplumsal
sorunları bu kadar etkili bir şekilde okuyucunun önüne sunamazdı gibime
geliyor.
Kitap
beni adeta kendi çocukluk yıllarıma götürdü. Kitaptaki sokak kavramı bizde
siteydi. Kitaptaki sokaklar arasındaki maçlar bizde site maçları olarak
geçiyordu. Altı kişilik efsane bir kadromuz vardı. Aynı kitaptaki gibi biz de
bu maçları aşırı önemsiyorduk. Oynadığımız her siteyi yenmek istiyor, bunun
için canla başla savaşıyorduk. Her maçın bitiş saati de akşam ezanının okunma
anı olurdu. Vay be ne günlerdi, en dertsiz ve en mutlu günlerimizdi. O zamanki zamanlara bir günlüğüne de olsa gidip
yine doya doya bir maç yapmak isterdim. Eminim benim gibi çoğu insan
çocukluğunu özlemle anıyordur. Neyse anıları bir kenara koyup biz yine kitabımıza
dönelim.
Yazar
kitaptaki polisiyeyi kitaba iyi yedirmiş. Onca absürdlüğün içinde kurgu hiçbir
şekilde iğreti durmuyor. Yazar her şeyi cuk oturtmuş. Dili de sade ve akıcı
olunca kitap rahatlıkla akıp gidiyor. Okurken de habire aklınıza ben bu kitabı
niye bu kadar geç okudum diyerek hayıflanabilirsiniz haberiniz olsun. Bu yüzden
daha fazla geciktirmeden elinize kitabı alıp hemen başlamanızı tavsiye ederim.
"Bir Maltepe
istiyorum." Şu kısacık ömrümde daha önce de Maltepe sıgarası istendiğine
tanıklık etmiştim; ama böylesine değil. O ne sesti öyle, o ne vurgu! Hiçbir
nehir hiçbir denizi, hiçbir aşık hiçbir maşuğu böyle arzulamamıştır. Adam
Maltepeyi gerçekten istiyordu. Oğullar ve Rencide Ruhlar, Alper Canıgüz (Sayfa
115)
Bütün orta sınıf
çalışanları gibi iş günlerini hafta sonunu bekleyerek, hafta sonunu da iş
günlerini özleyerek geçiriyorlar. Ömürlerinin son dakikasının nasıl geldiğini
anlayamayacaklardı bile. Sistemin zaferi. Oğullar ve Rencide Ruhlar, Alper
Canıgüz (Sayfa 82)
Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.
0 Yorumlar