Sadece çocukluğumuzun değil her yaşımızın yazarı Muzaffer İzgü - Ahmed Yasir Orman

Sadece çocukluğumuzun değil her yaşımızın yazarı Muzaffer İzgü

Niye böyle bir başlık seçtim diye düşünebilirsiniz? Hatta bazılarınız “Muzaffer İzgü çocuk yazarı değil mi niye her yaşa hitap etsin?” diye düşüneniniz bile vardır. Hatta şuan bu tarz düşünenler Twitter’da “Çocukluğumun yazarı öldü, çok üzgünüm” “Ökkeş sahipsiz kadı.” gibi tivitler atıyorlardır. Ne yazık ki sadece Ökkeş serisini okuyan tipler şuan bu yazarı işte böyle sahiplenmeye çalışıyor. Çok üzücü bir durum değil mi? Yazarın baş yapıtları olan Zıkkımın Kökü, Ekmek Parası, Halo Dayı ve iki öküz gibi kitaplarına yapılmış bir saygısızlıktır tamamen. Ve söylediğim tivitleri sadece şahsi hesaplar değil dergi hesapları da yapıyor. Sakın yanlış anlamayın çocuk kitaplarını küçük görmüyorum. Hatta ben de Muzaffer İzgü’nün kitaplarına  sekiz yaşımda çocuk kitaplarıyla başladım. Mesele Muzaffer İzgü gibi edebiyatımızın en önemli kalemlerinden birinin sadece çocukken okunuyor olması. Sırf çocuk kitaplarının hacminin diğer kitaplarının hacminden daha fazla diye diğer kitaplarının unutulmuş olması. Aslında yazar zihinlerden tamamen siliniyordu da işte yazarın üzücü ölüm haberinden sonra prim yapma aşkına bir anda bir çok insan yazarı sahiplenmeye kalktı. Neyse bir iki gün geçince etraf biraz durulur da benim gibi yazara ve kalemine ilgi duyanlar ve Muzaffer İzgü biraz rahat eder.
Şimdi bazılarınız “Kardeşim sen de prim yapmıyor musun?” gibi diyen olacak. Yazarın şuana kadar yirmiden fazla kitabını okuduğum ve bundan sonra da kitaplarını okuyacağım için bu tarz sorulara tamamen gülüp geçiyorum. Bırakın da bu kadar kitabını okumuş biri olarak 2-3 cümle yazma hakkım olsun. Neyse bu kadar sitemden sonra biraz da size Muzaffer İzgü ile nasıl tanıştığımı anlatayım.
Ta bundan yıllar önce yaşım sekiz iken İnegöl’de oturan dayımların evinde tanışmıştım üstadla. Dayım evden çıkmadan bana yaprakları sararmış iki kitap tutuşturmuştu. Ökkeş Dolmuştu ve Ökkeş Bahçıvan. Yani Ökkeş ile Muzaffer İzgü macerasına başlamış olmuştum. İki kitabı hemencecik yalayıp yuttum. O kitaplarda Ökkeş kel kafalı olarak çizilmişti. Geçenlerde yeni basım bir Ökkeş okudum. Orada ise artık Ökkeş’e yayınevi saç da koymuş. Biraz garibime gitse de benim hayalimde Ökkeş hala kel kafalı. Neyse lafı çok dolandırmadan bu iki kitabı okuduktan sonra hemen Ökkeş’in başka kitaplarını okumak üzere arayışa geçtim ve şu yaşıma kadar on serilik serinin yedisini okumuş oldum. Tabi şuan okuduğumda haliyle çocukluğumda aldığım zevki ne yazık ki alamadım. İyi ki o yaşlarda yazarın çocuk kitaplarıyla tanışmışım. Yaşım biraz büyüyüp ortaokula geçtiğimde de yazarın diğer kitaplarıyla da tanışmış oldum. O sıralarda bizim mahalleye baya iyi bir kütüphane açılmıştı. (Akkılıç Kütüphanesi) Kütüphanede rafları gezmek yasak olduğu için sadece bilgisayarda arama motorundan istediğimiz kitapları istetebiliyorduk. Tabi o sıralar yaşımın küçüklüğünden ötürü pek yazar ismi bilmediğimden arkadaşımla birlikte bir sürü Muzaffer İzgü kitabı okumuş olduk. O zamanlarda en çok beğenerek okuduğum kitap Halo Dayı ve İki Öküz olmuştu. Tam sekizi bitirdiğim zamanlarda en yakın arkadaşımdan almıştım bu kitabı. (O da okul kütüphanesinden almış, kütüphane kapanınca da elinde kalmıştı.) Hiç aralıksız saatlerce kitabın başından kalkmamıştım adeta. Tabi kitabın içindeki bazı konular o yaştaki bir çocuğun okumaması gereken şeyler olduğu için şuan 14 yaşındaki bir çocuğun bu kitabı okumasını tavsiye etmem. Tabi sırf bunu dedim diye okuyacak da çok çocuk olacaktır. :). Halo Dayının tadı damağımda o kadar kalmış ki geçen aylarda daha yeni yeni kitap okumaya başlamış bir arkadaşıma kütüphaneden bu kitabı aldırmıştım. Tabi kendimden ötürü hemen yalayıp yutar diye düşünsem de kitabı yarım bıraktı. Bu durum da beni bir hayli üzmüş oldu. Acaba ben de şu yaşımda tekrardan o kitabı okusam aynı tadı alabilir miyim? Zihnimdeki Halo Dayı bozulmasın diye de tekrardan okumaya korkuyorum o yüzden bir süre daha ikinciye okuma fikri rafa kalkmış oluyor.
Lise yıllarımın başında da Sıpa isimli kitabını okumuştum. Çocuk kitabı olarak zannedilen ama aslında çocuk kitabı olmayan bu kitabı da hemencecik bitirdim. Yazarın severek okuduğum diğer kitapları da Zıkkımın Kökü ve Ekmek parası. Eğer yazarın nasıl zorlu bir hayat geçirdiğini görmek istiyorsanız mutlaka bu iki kitabı okumalısınız. Bir de unutmadan yazayım. Çocukların severek okuyacağı bir de aneanenem serisi var. Çocuklarınıza gönül rahatlığıyla bu seriyi okutmalısınız.
Yazarla ilk karşılaşmam kitap fuarında olmuştu. Yazarın etrafında hiçbir okur yoktu üstelik ama şuan anlamlandıramadığım bir şekilde gidip Muzaffer İzgü ile bir tek kelime konuşmadım sadece uzaktan öyle geçtim gittim. Sanırım çok insanları kutsamadığımdan dolayı böyle bir davranış göstermiş olsam gerek. Geçen yıl da konuşma yapmak üzere Bursa’ya gelmişti. Arkadaşıma (bütün yazı boyunca belirttiğim arkadaş aynı kişi) “Gel ölmeden bir şu yazarı görelim.” Dedim. Arkadaşım “yok ya o adam ölmez habire de geliyor” dese de ısrarlarım sonucu gittik. İyiki de gitmişim. Adamın Bursa’ya son gelişinde görmüş oldum. Söyleşi yaptığımız salona girdiğimizde üzücü bir durumla karşılaştım. Salon baya doluydu ama neredeyse hepsinin çocuklardan oluşmasıydı. Öğretmenleri tarafından zorla getirirmiş bir sürü çocuk… Muzaffer İzgü’ye sordukları sorular da hocaları tarafından ezberletirmiş sorular... Keşke şu yazarın kıymetini daha iyi bilebileydik.

O söyleşide aklımda kalan Muzaffer İzgü’nün çocuk ruhu ve ve hala devam eden yaşam enerjisiydi. Her gece 150 sayfa okumadan yatmadığını söylemişti ve hala yazdığını söylemişti. O yaşta bu enerji de olmak kıskanılacak bir durum doğrusu. O enerji keşke her insan da olsa. Neyse yahu lafı fazla uzatmadan burada sonlandırıyorum.  Hoşça kal Muzaffe İzgü.

Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.

Yorum Gönder

5 Yorumlar

  1. Ben yazarı ilk kez 25 yaşımda okudum. Zıkkımın Kökü okurken en çok güldüğüm kitaplardan biridir. İyi ki okumuşum, yazarla tanışmışım. Kitap fuarında kitabımı imzalatmıştım. Şimdi yazardan güzel bir armağan olarak saklayacağım o kitabı. Huzur içinde uyusun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel böyle bir yazarın imzalı kitabının elinizde olması.
      Tek Zıkkımın Kökü'nü mü okudunuz yoksa diğer kitaplarından da okudunuz mu?

      Sil
    2. İlk olarak Zıkkımın Kökü'nü, daha sonra da İçimde Çiçekler Açınca kitabını okudum. Yetişkinlere yönelik tavsiye edebileceğiniz kitapları varsa okumak isterim.

      Sil
    3. Ekmek Parası ve "Halo dayı ve İki Öküz"ü okuyabilrsiniz. Beğenerek okuyacağınızdan eminim.

      Sil
    4. Öneriniz için teşekkür ederim. Okuma listeme ekledim :-)

      Sil