When They See Us dizi incelemesi - Ahmed Yasir Orman

When They See Us dizi incelemesi

Dizi ismi: When They See us

Yönetmen: Ava DuVernay
Bölüm sayısı: 4
Yayınlandığı platform: Netflix
Yapım yılı: 2019
İMDB puanı: 8.9/10
Puanım: 10/10

when they see us

     Central Park 5 davasını bir çoğunuz duymuşsunuzdur. Bir diğer ismiyle koşucu (Jogger) davası olarak da geçmektedir. Trisha Ellen Meili isimli 28 yaşındaki bir kadının parkta koşarken kafasına vurulduktan sonra sürüklenip tecavüz edilmesi ve orada ölüme bırakılmasıyla sonuçlanan olaydır. Kimin yaptığı tam olarak bilinmeyip polis o sırada parkta bulunan 14 ile 16 yaşları arasındaki 5 tane siyahi genci gözaltına alır. Hiçbir kanıt bu 5 çocukla ilişkilendirilemez. Sadece bu 5 çocuğun talihsizliği o sırada o parkta bulunmaları. Ama polis pek umursamaz. 42 saat boyunca aç susuz bir şekilde bu çocukları sorgular. En sonunda da çocuklara zorla yaptıklarını söylettirerek tutuklarlar. Yalan söylemeleri halinde de evlerine gidebilecekleri söylenmektedir. Ama böyle bir şey olmaz. Sırf siyahi olmalarından ötürü bu tecavüzü bu çocuklar yapmıştır zaten deyip kestirip atılır. Duruşma anında da bu çocuklarla ilişkilendirilecek hiçbir delil yine bulunmaz ama buna rağmen bu çocukları suçlu göstermek için savcı elinden geleni yapar. İşte burada Amerikan adalet sisteminin kokuşmuşluğunu net olarak görmekteyiz. Bu 5 çocuğun geleceklerinin yok olacağı kimsenin umurunda değildir.  Amaç hızlıca bu işi çözüp birilerini cezalandırarak adaleti sağlamış gibi yapmak. İşte vicdanı olmayan insanları hukukçu yaparsan olacağı bu. Keşke vicdanı ölçebilecek bir cihaz icat edilse de hukuk fakültesine girecek öğrencilere test sınavları yanında bu cihaza da sokulabilse. Böyle bir cihaz olmayınca da her hukukçu adaleti sağlama misyonu ile bu yola çıkmıyor maalesef. Böyle olunca da bir sürü insanın hakkı aynı bu dizideki gibi yeniyor. Oyuncular o kadar iyi oynuyor ki izlerken çok sinirleneceksiniz. Nasıl göz göre göre haksız kararlar verebilirler diye kafayı yiyeceksiniz.

    Tabi sinir olacağınız bir insan da Donald Trump olacak. Trump o zamanki gazetelere bu çocukların cezalandırılması için yüklü miktarda para vererek boy boy reklamlar vermiştir. Dizide de bir çok yerde buna gönderme yapılmaktadır. Hatta Trump’ın konuşmalarından gerçek görüntüler bile vardır dzide. İşte böyle ırkçı bir adam geçtiğimiz senelerde Amerikan başkanlığını yaptı. Düşünebiliyor musunuz? Bu adam ABD’de %50’den fazla oy alabildi. Bunu başarabildiğine göre epey siyahi vatandaşın da oy verdiği anlaşılıyor. Yoksa öbür türlü nasıl kazanacak ki? Ya oy verenlerin aklı kıt her şeyi unutuyorlar ya da empati yoksunular.

when they see us


     Soruşturmayı yürüten Linda Fairstein da bu çocuklar hapisteyken bir sürü polisiye roman yazmıştır. 4. Bölümde de bununla ilgili çok güzel sahne vardı. Bu 5 çocuğun soruşturmasının tekrar açılması gündeme gelince bu kadına “Sen suç romanları yazarken Kevin, Antron, Yusuf, Raymond ve Korey işlemedikleri suçlardan hapis yatıyordu.” O ise yanıt olarak biz adaleti sağladık sadece kaçan bir kişiyi yargılayamadık. Şuan itiraf eden kişi de tek başına yapmadı altısı birlikte yaptı gibisinden cevaplar veriyordu. Aslında adaleti sağlamak falan umurunda değildi. Sadece yıllar önce verdiği bir karar yüzünden şimdi tükürdüğünü yalamak istemiyordu. Çünkü o masum 5 çocuk onun gözünde bir hiçti. Ama bu düşüncelerine rağmen adalet yerini buluyor ama adaletin sağlanması Amerikan hukuk sisteminin düzelmesiyle olmuyor. Sadece suçu işleyen kişinin vicdana gelip suçunu itiraf etmesiyle adalet geç de olsa sağlanmış oluyor. Adaletin geç sağlanması da ABD için büyük zarar ortaya çıkarıyor. 2014 yılında mahkeme bu 5 kişiye yüklü miktarda tazminat verilmesine hükmediyor. Şuan hepsi evli ve çok iyi yerlerde. Dizinin sonunda da yeni hallerinden ve şuan ne yaptıkları kısaca yazıyor. Oradan da bakabilirsiniz.

     Dizi, Netflix’te izleyebileceğiniz en iyi dizilerden birisi diyebilirim. Belgesele benzer bir dizi izleyeceğinizi düşünüyorsanız da yanılıyorsunuz. Dört bölümlük bu dizinin her bölümü film tadında. Oyunculuklar muhteşem. Özellikle Korey Wise’ı oynayan iki oyuncu çok hoşuma gitti.

     Dizi yayınlandıktan sonra gelen tepkiler üzerine yayınevi davayı yürtmüş olan Linda Fairstein ile olan sözleşmesini feshetmek zorunda kaldı. Daha önceki yazılarımdan bir yazarın yazdıkları ile yaptıkları bir tutulup kitapları cezalandırılmamalı desem de bu karar için bunu diyemiyorum. Çünkü empati yoksunu ve olaylara dar pencereden bakan biri nasıl iyi bir polisiye/suç romanları yazabilir ki? Kendisi gibi düşünmeyen kişileri romanında nasıl objektif bir şekilde gösterebilir. Bunları yapamayacağını düşündüğüm için de böyle bir insanın daha fazla kitap çıkarmaması doğru olacaktır. Türkçeye de bir kitabı çevrilmiş ama meraklanmayın alıp okumayacağım.

     Davanın savcısı Elizabeth Leader de dizi yayınlandıktan sonra gelen tepkiler üzerine Colombia üniversitesi Hukuk Fakültesi görevinden istifa etmiştir. Davanın yıllar önce sonuçlanmasına rağmen uzun yıllar hala böyle kutsal bir görevde kalması da ilginç. Nasıl böyle bir insanın Hukuk Fakültesinde çalıştırılmasına izin verilmiş. Şükür ki olay tekrardan dizi ile medyaya yansıdıktan sonra kendi istifa etmek zorunda kalmış. Tabi dizinin etkisi birkaç sene sonra hafifleyince kendisini yine olmaması gereken bir görevde görürüz. Acaba hatasını en sonunda kabul edip her gece yastığa başını koyunca vicdan azabından uykusuz kalıyor mudur?

     Daha da fazla lafı uzatmayayım. Çok ünlü bir olay olduğu için spoiler olmasın diye bir düşünce ile yazmadım. Yine de olayı bilmeyip de spoiler konusunda hassas olan arkadaşlardan özür dilerim. Ama olayları bilmeniz seyir zevkinizden bir şey kaybettirmeyecek. Zaten dizisi çekilmişse böyle bir olayın en sonunda masum olduklarının anlaşılacağını pekala siz de anlayabilirsiniz.

koşucu olayı 5lisi
Dizide yargılanan 5 kişinin günümüzdeki halleri

Sonuç

     Diziyi tam puan veriyorum. Irkçılık konusu farklı tarzda çok iyi işlenmiş. Dizi sayesinde empati duygunuz gelişecek ve ön yargının getirdiği olumsuzları görerek olaylara bakış açınız değişecek. Yaklaşık 5 saat süren bu diziyi bu hafta sonu iki part şeklinde çok rahat bitirebilirsiniz. Özellikle hukuk fakültesinde okuyan arkadaşlarıma öneririm. Herkese iyi seyirler dilerim.

Son söz

    Diziden bağımsız adalet konusu geçmişken belirtmek isterim ki ülkemizde de bildiğiniz üzere hakim ve savcı olmak için önce bir sınava giriyorsunuz. Sınavı geçerseniz de bir mülakata tabi oluyorsunuz. Bu mülakatta da maalesef bir sürü hak kaybı olduğunu duyuyoruz. Ne yazık ki mülakatlarda adayın adalete bakış açısına ve vicdanına değil de hangi kişi referans olmuş ona bakılıyor. Bir yere kadar bu güzel bir şey. Evet bir insana önemli bir insanın kefil olması güzel bir şey ama kefil olma sebebi önemli. Kefil olma sebebi adayın çalışkanlığından ve dürüstlüğünden ise bir sorun yok ama sadece tanıdığı olduğu için ya da görüşü kefil olan kişiye uyduğu içinse bu torpildir. Bu olursa da adalet sistemi çökecek ve devlet geriye doğru gitmeye başlayacaktır. Böyle bir şeyi de kimsenin istemeyeceğini düşünüyorum. Ne yazık ki en idealist öğrenci bile mecbur kalıp bir tanıdık arayışına geçiyor. Bir aday bunu yapmaya mecbur bırakılmamalı ve derhal bu sistem düzeltilmelidir. Diğer yazılarımda görüşmek üzere.

 Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.

Site tasarımıma yardımcı olan çok değerli arkadaşım Enver Yılmaz ve kapak tasarımlarımı yapan kıymetli arkadaşım Tolunay Kurttutar'a teşekkür ederim.               


Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel ifade etmişsin tebrik ederim, her konuda adaletin temsili olmamızı temenni ederim kardeşim.
    Bu arada diziyi izlememiştim vesile oldun izleyeyim inşallah 🙂👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için teşekkür ederim Salih abi. Diziyi de beğeneceğine eminim. İsmail Orman'a izlettim çok beğendi kendisi. :)

      Sil