Yönetmen: Josh Friedman, Graeme Manson
Sezon sayısı: 2 sezon (devam ediyor)
Yayınlandığı platform: TNT ve Netflix
Yapım yılı: 2020
İMDB puanı: 6.8/10
Puanım: 8/10
Snowpiercer, daha önce blogta da yazdığım %3 ve The 100 dizileri
gibi dünyanın sonu hakıında çekilmiş distopik bir dizi. 29 Martta 2. Sezonun
son iki bölümünü yayınlayacak bu dizi ile aynı konuda ve isimde 2013 yılında
yayınlanmış bir filmi de var. Dizi ile filmin mantığı hemen hemen aynı
diyebilirim. Filmine hiç girmeden biz diziden devam edelim.
Öncelikle
size kısaca Snowpiercer’ın konusundan bahsedeyim. Dünya küresel ısınma ile epey
ısınmaya başlamışken bilim adamları bu sıcaklığı düşürmeye çalışırken ayarı
fazla kaçırır ve dünya sıcaklığı -120 derecelere kadar düşer. Bu kötü gidişatı
gören Mr. Wilford da içinde insan yaşamını devamlılığı için her şeyin olduğu ve
tüm dünyayı gezecek 1001 vagonlu bir tren tasarlar. Trenin yapımı için gerekli
parayı da ultra zengin insanlara tren bileti satarak sağlar. Trende adeta kast
sistemi var. Birinci mevki, ikinci mevki ve üçüncü mevki şeklinde. Bir de
trenin en sonunda kuyrukçular adı verilen trene biletsiz olarak kaçak giren
kişiler vardır. Bu kişiler en arka vagonda adeta hayvanlarmış gibi yarı aç ve o
vagona kapatılmış şekilde yaşıyorlar. Muhtemelen izlerken bu duruma çok
kızacaksınız. Ama şöyle bir durum var ki dışarıdaki milyarlarca insan soğuktan
ölmüş zaten. Bir avuç insan bu tren sayesinde hayatta kalmışlar ve bu trendeki
düzenin de bozulmasını istemiyorlar. Kıt kaynakların olduğu bu trende kimse
ekstradan yeni kişilere bakmak istemiyor. Tabi aklıma direkt şu soru geliyor?
Zaten milyarlarca insan ölmüş ve de trenin mantığı daha fazla insanı hayatta
tutayım da değil. Birinci mevkideki zenginler konforlarından da fedakarlık
yapmak istemiyorlar. O zaman niye kuyrukçuların yaşamasına izin verilmiş? Gayet
de acımadan hepsini öldürebilirlerdi. Hadi arada bu kişileri iş gücü olarak
kullanıyorlar diyebilirsiniz. Ama tren planlanırken trende çalışacak insanlar
da planlanmış. Daha fazla trene insan almak isteseler alelade kişileri de almak
istemezler. Kendi seçecekleri kişileri isterler. İşte bu noktada büyük bir soru
işareti ortaya çıkıyor.
Dizi
dünyanın soğumasından sonraki 6. yılda geçiyor ve trende bir cinayet olmuş. Bu
cinayetin çözülebilmesi için de trendeki görevliler, eski hayatında bir cinayet
büro polisi olan kuyrukta yaşayan Layton’dan yardım alıyorlar ve bundan sonra
da olaylar gelişiyor.
Buradan
sonra spoiler olabilir.
Dizi
konu olarak çok güzel. Bu türü seven kişiler kaçırmaması gerek ama çok iyi bir
dizi mi derseniz tartışılır. Aynı the Walking Dead’teki gibi sürekli başrole
yeni karakterler gelecekmiş gibi. Bu durum da oluyor zaten. Bir anda öldüğünü
düşündüğümüz birisi tekrar karşımıza çıkıyor ve bu durum da çok da konuya
yedirilememiş bence. Mesela Mr Wilford’ın öldüğünü düşünürken bir anda
karşımıza çıkıyor. Niye 6 yıl boyunca çıkmıyor da tam da trende devrim
yapılmışken karşımıza çıkıyor? He dizi bu olacak o kadar deseniz de bu tarz
durumlar daha iyi konunun içine işlenmeli.
İnsanların
Mr Wilford’ı tapacak kadar sevmeleri de aşırı garibime gitmedi değil. Tabi
günümüzde ve tarihteki liderlere baktığımızda da insanlar en gaddar liderlere
bile çok sevip tapabilmişler. Bazı halklar otoriter kişilerin kendilerini
yönetmelerinden hoşnut oluyorlar. Muhtemelen o kişilerin yokluğunda düzenin
tamamen ortadan kalkacağı düşüncesinden bu tarz liderleri destekliyorlar. O
yüzden bu tapınma durumuna çok da laf edemeyeceğim. Son bölümde de anlamsız bir
şekilde Layton’ın başkanlığı son buldu ve bir süredir göremediğimiz askerler
bir anda yine ortaya çıktı. Bu geçiş bölümlerinden sonra son 2 bölüme tüm
olayları sıkıştırıp bir çok konu açık kapı bırakılarak 3. Sezona bırakılacaktır.
Muhtemelen olacak olan da 2. Sezonun son sahnesinde dışarıda hala yaşayan birileri
olduğu anlaşılacak. İzleyici de bu duruma çok şaşıracak falan filan işte. Bu
tarz yapımlarda olan olaylar yani. Eleştirdiğimden yazmadım. (SPOİLER BİTTİ)
Bu
tarz yapımları sevenlerin Snowpiercer’ı seveceğini düşünüyorum. Ne kadar bazı noktalarını
eleştirsem de dizi benim açımdan kendini izletti. O yüzden sizin de diziye bir
şans vermenizde bir sakınca yoktur. İzleyen arkadaşlardan da dizi hakkında görüşleri hakkında yorumlarını bekliyorum.
0 Yorumlar