Bu İlkbahar Size Hayatı Sorgulatacak 10 Kitap Tavsiyesi - Ahmed Yasir Orman

Bu İlkbahar Size Hayatı Sorgulatacak 10 Kitap Tavsiyesi

düşünen kişi

10 kitabı romanların içeriklerine bağlı kalarak hikaye şeklinde tanıttım. İyi okumalar.

1.Kinyas ve Kayra

kinyas ve kayraİlk durak Afrika. Kendini Afrika’dan Meksika’ya giden bir gemide buluyorsun. Paran var ve dünyayı gezerek bu hayatın biraz daha kendin için çekilir bir hal almasını istiyorsun ama paranın suyunun çekmesi uzun sürmeyecek çünkü gemide çok farklı kişiliğe sahip iki kişiyle tanışıyorsun. İsimleri: Kinyas ve Kayra. Meksika’ya ayak basacağın son gece bu iki arkadaşın misafiri olarak saatlerce içiyorsunuz ve bir anda gözlerin kararıyor. Kalktığında gemi Meksika’ya yanaşmış olduğunu fark ediyorsun. Derhal bankalara güvenmediğiniz için hep yanında taşıdığın bir çanta dolusu paranı kontrol ediyorsun. O da ne! Paranın yerinde yeller esiyor. Mecbur beş parasız bir şekilde gemiden ayrılmak zorunda kalıyorsun.

                                             2.Demiryolu Seserileri

demiryolu serserileriMeksika’da hiç paran olmadığı için kimse sizin yüzünüze bakmıyor. Kinyas ve Kayra’ya ettiğiniz küfürlerin sonu geldiğinde yaşamanın bir yolunu bulmanız gerektiği aklınıza geliyor. “Amerika’nın taşı toprağı altınmış” diyerek son değerli parçanız olan kolunuzdaki saati bir aracıya vererek Amerika’ya kaçak bir şekilde giriyorsunuz. İşler hiç beklediğiniz gibi gitmiyor. Para kazanacağım umudu, bugün de tok karınla yatabilir miyim umuduna dönüştüğü an kendinizi Amerikan serserisi olarak o trenden bu trene atlarken buluyorsun. Hayat senin için artık zordan da öte. Uyanık olmazsan bu hayatta sana yer yok. Artık üçkağıtçılığın inceliklerini öğrenmeye çalışıyorsun. Trenlerde tanıdığın Jack London isimli bir serseri sana yardımcı oluyor.

3.72. Koğuş

72. kogus        Sonunda polisler seni serserilikten dolayı tutukluyor ve hapsi boyluyorsun. Hapis hayatı daha da zor. Burada belki karnım doyar diye bardağın dolu tarafından bakmaya çalışsan da hiç de işler istediğin gibi gitmiyor. Dışarıda bulduğun kuru bir ekmeğe muhtaç kalıyorsun burada. Herkes burada çakal. Kime güveneceğim diye şaşırırken koğuşun başı olmak için elinden geleni yapıyorsun. Bakıyorsun buradan sana ekmek yok, bir umut cebindeki son paran olan 25 kuruş ile kumar masasına oturuyorsun. Kumarda şansın dönüyor ve eline bir miktar para geçiyor. Paranın kokusunu alan etraftaki çakallar hemencecik senin paranı sömürmeye başlıyor. Sonunda cebinde azıcık bir parayla hapishaneden çıkıyorsun. ABD’de de iş yok diyerek İngiltere’ye gitmek için yola çıkıyorsun. 
bir cift yurek

4.Bir Çift Yürek

                Limanda bir doktorla karşılaşıyorsun. Aylarca Avustralya’da aborjinlerin yanında geçirmiş biri.  Daha yeni Avustralya’dan gelmiş. Sana Aborjinlerin yanında geçirdiği tüm olayları anlatıyor. Parasız bir şekilde bu kadar mutlu bir hayat geçiren aborjinlerin hayatları seni imrendiriyor ama ne yazık ki şuan böyle bir hayat senin için uzak. Doktora teşekkür edip İngiltere’ye gidecek gemiye kaçak bir şekilde biniyorsun. Yol boyu geminin kazanlarında yarı aç bir şekilde çalışıyorsun. Gemi, İngiltere’ye ayak bastığında ceplerin aynı Meksika’ya ayak bastığın sıradaki gibi bomboş. Mecbur böylece gemiden iniyorsun.

buyuk umutlar 5.Büyük Umutlar

Bataklığın birinde dolanırken bir çocukla karşılaşıyorsun. O kadar açsın ki o an her şeyi yapabilirsin. İsminin Pip olduğunu öğrendiğin bu çocuğu tehdit ediyorsun. Çocuk bir koşu gidip sana evinden ne bulduysa getiriyor. Oracıkta karnını doyurup oradan ayrılıyorsun. Ayrılırken bir gün bu çocuğa yardım edeceğim fikrini de kafanın bir kenarına koyuyorsun.

                                     6. Leyla

leyla                Yolun Bosna’ya düşüyor. Burada savaş patlak vermiş durumda. Bosnalılara herkes sırtını çevirmiş. Kadınların, çocukların hallerini görünce kendi derdini unutuyorsun. Hele ki Leyla isimli bir kızın yaşadıklarını görünce için daha da bir cız ediyor. Gözlerinden akan selleri kimsenin gördüğü yok. Tek başına bu savaşı önleyemeyeceğini bildiğin için mecbur buradan ayrılıyorsun.

7.Koku

koku                Yolda bir kalabalıkla karşılaşıyorsun. Kalabalığın, idam edilecek bir insanı izlemek için geldiklerini anlıyorsun. İdam edilecek kişi yuhalamalar eşliğinde meydana getiriliyor. Bu sırada idam edilecek kişi cebindeki bir parfümü havaya doğru sıkıyor ve bir anda tüm meydandaki insanlar kendinden geçmiş bir şekilde garip hareketler yapmaya başlıyor. Kendine geldiğinde idam edilecek kişinin kaçtığını görüyorsun. Sen de hızla meydanı onun gibi terk ediyorsun.

                                    8.Halo Dayı ve iki öküz

halo dayı ve iki okuz                Buradan sonra yolun uzun yürüyüşler sonunda İstanbul’a düşüyor. İngiltere’deki sana yardım eden çocuğa para gönderme isteğinden ötürü inşaatlarda çalışmaya başlıyorsun. İnşaatta çalışırken öküz parası biriktirmek için İstanbul’a gelip inşaatlarda çalışmaya başlamış bir baba ve oğluyla tanışıyorsun. Bunlarla birlikte yemeğini paylaşıp hoş sohbetler ediyorsun.


9. Dönüşüm

donusum                Bir gece arkadaşlarınla ettiğin bu hoş sohbetlerden sonra günün yorgunluğunu atmak üzere uyuyorsun. Sabah kalktığında kendinde bir farklılık olduğunu hissediyorsun. Aynaya gidip baktığında kendinin bir böceğe dönüştüğünü görünce şok geçiriyorsun.


10.Oğullar ve rencide ruhlar

ogullar ve rencide ruhlar                 Derhal birinin sana yardım etmesi umuduyla dışarı çıkıyorsun. Sokakta yürüyen 5 yaşlarında bir çocuk görüyorsun. Çocuğa selam verip yardım istiyorsun. Çocuk bir böceğin konuştuğunu görünce hiç şaşırmıyor. Çocuk “Senin acını hemen dindireceğim.” diyerek üstüne basıyor ve oracıkta hiç acı çekmeden can veriyorsun.

Bunu da okuyabilirsiniz:

Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.



Yorum Gönder

2 Yorumlar