Bir Boşanma Avukatının Anıları (Didem Konaş Büyükpınar) kitap yorumu - Ahmed Yasir Orman

Bir Boşanma Avukatının Anıları (Didem Konaş Büyükpınar) kitap yorumu


Bilinçli olarak alayım da okuyayım dediğim bir kitap değildi. Kütüphanede gözüme ilişti ve 2-3 defa şöyle göz gezdireyim derken kitap bitti. Kitabın başında uzunca bir boşanma sebepleri açıklanmış. Eğer ki 4 ay önce medeni hukuk sınavına girerken okusaydım belki iş yapabilirdi ama şimdi bildiğim şeyler olduğu için pek de yeni bir şey öğrenemedim burada. Tabi bu bölümü yazmasını gereksiz olarak görmüyorum. Bu kitabı muhtemelen boşanmayı düşünen kadınlar en çok okuyacaktır ve ne sebeplerle boşanma davası açabileceklerini öğrenmeleri için kanun maddeleri ve açıklamalarını koyması iyi olmuş.
                Bu açıklama bölümünden sonra başından geçen vakaları anlatmış. Öyle 3-5 olay okumak güzel olur düşüncesindeyseniz öyle pek de uzunca ve edebi bir dille yazma gereği duymamış yazar. Her hikaye ortalama 2-3 sayfa sürüyor. Hikayelerdeki şahısların isimlerinin değiştirilip değiştirilmediği yazmıyor ama muhtemelen değiştirmiştir. Hatta olayları, şahısların mesleklerini de değiştirmiş olabilir. Çünkü bir hikayesinde ünlü bir şairle ressamın boşanma olayını anlatıyordu ve internette araştırınca bu duruma benzer bir olay ile karşılaşmadım. Hikayelerdeki çoğu şey kurgu dahi olsa bana göre bu tarz bir kitap ne kadar avukat için iyi bir reklam da olsa diğer yandan çok da iyi bir şey değil. Sonuçta gelen müvekkiller avukata her şeyini anlatıyorlar ve anlattığı olayların pek de duyulmasını istemez. Zaten çoğu olayda da aman akrabalar çocuklar duymasın diye dava açılır sonra delil sunmayınca vs dava reddediliyor. Eşler 3 yıl ayrı yaşayınca da bundan sonra açılan ikinci dava ile otomatik olarak boşanıyorlar. Aman ben de çok bilgiliymişim gibi konuşuyorum. Bir hukukçu gelse ne sallıyon lan diyebilir ondan pek de davalar genelde şöyle oluyor demeyeyim yine de ben. Neyse biz gene kitaba geçelim. Anlattığı hikayelerde keşke biraz da alacağı ücretleri nasıl tahsil ettiğini de anlatsaydı. Malum kimse babasının hayrına yapmıyor bu işin duygusal yönü de var. Tabi anlattığı hikayelerdeki kişilerin neredeyse hepsi zengin, sosyeteden diyebileceğimiz kişilerdi. O yüzden bu konuda pek de sorun yaşamamıştır. Ve de hikayelerin bir veya ikisinden vekillikten çekilmek dışında hepsinde kendi müvekkillerinin lehine sonuçlanıyordu. Maşallah avukat hanım hiç sıvadığı bir dava olmamış. Az başarısız olduğu davalardan da bahsetseydi iyi olabilirdi. Şimdi bu kitabı okuyan hukuk öğrencileri ne kolay yahu, mezun olunca hemen parayı kırarız gibi düşünebilir bu hikayeleri okuyunca ama gene de fazla gaza gelmemek gerek.
                Okuduğum hikayelerin çoğunda ortak nokta eşlerin evlendikten sonraki halleri ile evlenmeden önceki halleri arasında dağlar kadar fark olması. Yahu evlenmeden önce gerçek yüzünüzü gösterseniz de boşa insanlar düğünde takı masrafına girmek zorunda kalmasa. Sanıyorlar evlendim artık eşim ölümüne benim. Artık o devir geçti. Valla evlenmeden önce “Her gün çiçek alıyordu şimdi almıyor” deyip boşanma davası açan bir kadın vardı. O yüzden evlenmeden önce oturup her şeyiyle konuşmak gerek ki evlendikten sonra hele ki çocuk olduktan sonra sıkıntı çıkmasın.
                Son olarak öyle ahım şahım bir kitap değil diyeyim. Ama gene boşanma davaları nasıl oluyor merak eden varsa, Hukuk 1. Sınıf öğrencisiyseniz açın bir okuyun gitsin. Kısa bir şey zaten. Okusam mı diye düşünürken bile biter.

Blogumun instagram hesabını takip etmek istersen buraya tıklayabilirsin.

Yorum Gönder

0 Yorumlar