Geçtiğimiz ay Acun Ilıcalı Exxen platformunu yayın hayatına
geçirdi. Genel olarak Youtube içeriklerinin çakması olarak görülen bu
platformun hitap ettiği kitle de gördüğüm kadarıyla daha çok gençler ve
çocuklar. Aleyna Tilki’nin başrolünde olduğu “İşte Bu Benim Masalım” dizisinin
hitap ettiği yaş kitlesi de 18 yaş altı gençler. Şimdi gelin bu dizinin
incelemesine başlayalım. Tabi başlamadan direkt diyeceksinizdir, sen ön yargılı
yaklaşıp ağır eleştirilerde bulunmuşsundur diye. Bu ön yargınızda haklısınız da
ama elimden geldiğince objektif bir şekilde fikirlerimi yansıtacağım sizlere.
Dizinin ender hoşuma giden şeylerinden biri süresi oldu.
Sadece 40 dakika sürüyor bir bölümü. Geçen Akıncı’yı izlesem mi dedim de 2
saati geçen bölümlerini görünce direkt vazgeçtim. İşte Bu Benim Masalım’ı da 40 dakika görünce
ne kaybederim ki izleyerek diyerek yayınlanan 3 bölümü de izledim. Dizide
yapılmak istenen şey güzel. Türk yapımı bir gençlik müzikal dizisi çekilmek
istenmiş. Aynı Glee dizisi gibi. Ama sorun şu ki dizi pek de Türk yapımı gibi
olmamış. Dizideki lise tamamen bir Amerikan dizisini andırıyor. Yahu diziyi
ABD’nin bir eyaletinde çekmiyoruz. Türkiye’de İstanbul’da çekiyoruz. Elbette
çok çok gerçekçi bir lise ortamı beklemiyoruz ama biraz da gerçekçilik olsaydı
keşke. Mini etek giyen güzel kızlar, ful kaslı basketbol oynayan erkekler…
Allahtan Amerikan futbolu oynatmamışlar. Yahu okulda futbol oynayan kimse yok.
Türkiye’de genel olarak futbol oynanır ama nasıl oluyorsa dizide yok. Basketbol
oynayanların da dersleri falan yok zaten. Tüm gün sahada antrenmandalar. Okula
kırmızı halıda yürüyecekmiş gibi giyinip gelen kızlar var bir de. Hele Kötü karakter Elit’in
yanından ayrılmayan iki kızdan birisi düğünde bile giysen iddialı olacak bir topuklu
ayakkabı ile okula geliyor. Yahu lise burası lise! Hani burada okuyoruz falan.
Üniversitede görürsün bu tip giyinen kişileri ama lisede ne alaka? Giysinler
Converse tamam işte. Fazla abartıya gerek yok. Üniversitede de İİBF bölümlerinde
sadece sınav zamanları görürsün bu kişileri. Derslerde göremediğimiz bu
ablalarımızı tak tak ses çıkardıkları topukluları ile tanırsın. Neyse işte bu
tipte birinin lise dizisinde liseli olarak işi ne? Tekrardan soruyorum.
Dizinin kurgusunda da sıkıntı var. Dizideki olayımız şu.
Aleyna Tilki çok iyi şarkı söyleyen biri ama sahne korkusu var. Okula yeni
gelen Cemal Can Canseven de bu korkusunu
yenmesi için uğraşıyor. Bu ikisinin karşısında da okulun kötü kızı Elit ve 2 yardakçısı
var. Buraya kadar sorun yok. Oturup bunu da eleştirecek halim de yok zaten.
Gençlik dizisi işte ama olayların işleniş tarzı çok mantıklı değil. Dizi kendi
içinde biraz daha mantık çerçevesine oturtulmalıydı. Mesela ilk bölümde Elit,
Aleyna’ya şantaj yapıyor ve karşılığında Aleyna’dan sahneye çıktığında karşı
taraftan şarkı söylemesini istiyor. Yani Elit Aleyna’nın sesiyle playback
yapacak ve karşısında izleyen hocaların hiçbiri bunu fark etmeyecek. Dizi bu ne
olacak deseniz de dizinin kendi içinde de bir mantığı olmalı. Evet kötü kız
şantaj yapacak ve karşılığında bir şey alacak ama bu biraz mantıklı bir şey
olmalı. Dizideki gibi bir durum olmamalı.
Dizideki oyunculuklar da o kadar iyi değil. Yahu dizinin 2
başrol oyuncusunun da asıl mesleği oyunculuk değil zaten. Bu bile oyunculuklar
hakkında ipucu verecekler. Hele konuşmaların yapmacılığı ise üst düzeydi.
Diyalogları kim yazmışsa oturup bir kendi yaptığı işi sorgulasın. Belki bu iş
ona göre uygun bir meslek değildir.
Bir diğer nokta da dizide neredeyse hiç dersle ilgili bir
şey gösterilmiyor. Bu yüzden arada dizinin lisede geçtiğini unutabilirsiniz. Elbette
gerçek hayattaki gibi hep ders olmayacak ama arada bir iki sahne gösterse
miydiniz? Anladığım kadarıyla okulda herkes kendi halinde takılıyor. Hocalar da
100 100 verip her öğrenciyi geçiriyor sanırsam. Sonuçta kolej burası. Düşük not
versen para veren aileler okulu basar değil mi? Şimdi bu diziyi izleyen küçük
yaşta bir çocuk özenmeyecek mi bundan? Bunları görüp ben de bu tarz giyineceğim,
okula sadece takılmak için gidip derslerle alakamı mesafeli tutacağım düşüncesine
girebilir. Eğer gençler etkilenmez diyorsanız da yanılıyorsunuz. Gençler bal
gibi de bu tarz dizilerden, ünlülerden, fenomenlerden etkileniyor. Onlar gibi
olmak istiyorlar ve bu uğurda çaba gösteriyorlar ama ne yazık ki işin gerçek
boyutu var. Gerçekle dizileri karıştıran çocuk da dizilerdeki gibi olamayınca
mutsuz oluyor. O yüzden burada ebeveynlere çok iş düşüyor. Çocuklarına bir
şeyleri yasak koymadan çok iyi denetleyebilmeli, gözlemleyebilmeli. Yanlış
gördükleri durumlarda sert bir dille değil de daha tatlı bir dille uyarılmalı
ve çocuğa doğru yol gösterilmeli. Bu şekilde yapılmalı ki çocuk yanlış yollara
sapmasın.
Dizide güzel diyebileceğim ender şeylerden biri de müzikleri oldu.
Yani başrolünde şarkıcı olunca bu konuda başarılı işler çıkması da doğal zaten.
Sonuç
Dizi izlerken sıkmıyor, ufak da olsa eğlenirsiniz. Ama bu
eğlenme Youtube’ta basit bir video izlerken eğleneceğiniz bir türde eğlence.
Şimdi oturup bu tarz bir eğlenceyi bir diziden niye bekleyeyim? Sonuçta
izlenecek yüzlerce dizi varken ben niye bunu izleyeyim? Tabi gençler böyle
düşünmeyecektir. Epey de diziyi seveceklerini düşünüyorum. Ama bu dizinin
gençler tarafından fazla izlenip sevilmesi diziyi hiçbir şekilde iyi bir dizi
yapmayacaktır. Sonuçta günümüzde o kadar
saçma insanlar fenomen olup saçma videoları seviliyor ki artık kalite izlenmeye
göre ölçülmemeli noktasına geldi. Kız ekran karşısında bir atarlı söz söyleyip
bir iki oynuyor. Aşağıda binlerce güzel yorum geliyor. Yahu bu kişinin ve buna
benzer kişilerin yetenekleri ne? Sesleri mi güzel, elleri kalem mi tutuyor,
güzel resim mi çiziyorlar? Yok, yok. Çoğunun elle tutulur bir yeteneği yok. Bu
tarz insanların ünlü olmasına aklım, hayalim almıyor. Yahu en azından düzgün
kurgular yapsalar. O da yok. Muhtemelen kendileri de yaptıkları videoların ne
kadar ucuz olduğunu biliyorlardır ama maddi olarak getirisi olduğu için aynen
böyle devam ediyorlardır. Sanatı sanat için yaparlarsa sonuçta ne kadar izlenecekler
değil mi? Sanatı toplum için yapıp izlenmelerini üst seviyelere çıkarıyorlar.
Diziye de dönecek olursak vasat bir dizi işte. İki haftada
bir yayınlandığını da hatırlatayım. Yahu televizyonda bile haftalık
yayınlanıyorken böyle bir platformda 2 haftada bir yayınlanması pek de mantıklı
gözükmedi bana açıkçası. Bugün de 4. bölümü gelecekmiş.
İnternetteki diziye yapılmış birkaç incelemeyi izledim.
Aralarında güzel olanlar olsa da çok saçma şekilde eleştirenler olmuş. Yahu bir
kişi dizideki Aleyna’nın annesinin ölmesini ele alıp gerçekte Aleyna’nın annesi
ölmemiş ki deyip eleştirmiş. Dizi lan bu! Dizi! Elbet gerçek hayattan esinlenmeler
olacak ama kurgu bu. Bu gördüğüm bir örnekti sadece. Bir şeyi eleştirirken de
biraz tutarlı olmak lazım. Eleştirmek için eleştirince ortaya böyle komik
eleştiriler çıkabiliyor. Neyse yahu lafı da sonuç bölümünde fazla uzatmayalım.
Güzel dizilerle karşılaşmanız dileğiyle hoşça kalın.
Blogumun instagram sayfasını takip etmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.
Kapak tasarımı: Tolunay Kurttutar
3 Yorumlar
Gençlerimiz böyle diziler izlemesine karşıyım.
YanıtlaSilhttps://www.imdb.com/title/tt13583468/?ref_=nv_sr_srsg_0
YanıtlaSilBen baya insaflı davranmışım o zaman :)
Sil